Ceviz
Ceviz, ağacından, dalına, yaprağına kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Tarihte cevizin yeşil yaprakları çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılmıştır. Yaprakları günümüzde boya ham maddesi olarak kullanılmaktadır. Kalın gövdesi mobilyacılıkta kullanılmaktadır.
Ülkemizde geniş bir coğrafyada-Ege, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz’de- yetiştirilmektedir.
Ceviz, balıktan sonra en büyük omega-3 kaynağıdır. İçeriğinde folik asit, E vitamini, demir, fosfor, magnezyum, potasyum, çinko bulunmaktadır. Balık sevmeyenler omega 3 alımı için her gün 2-3 adet ceviz yemeye özen göstermelidir.
Gümüş iyonları anti-mikrobiyal bir maddedir ve beslenme yoluyla sadece cevizden karşılanabilmektedir ve gümüş iyonuna ihtiyaç duyan tek organ beyindir.
Ceviz Hasadı
Hasadın ne zaman yapılacağına dair tarih vermek mümkün olmamaktadır. Cevizin cinsi, bölgenin iklimi, o yılın yağış, sıcaklık değerleri ve bahçenin rakımı gibi birçok faktör hasat zamanını değiştirmektedir. Bahçemizde hasat zamanı genellikle eylül- ekim ayına denk gelmektedir.
Silkelenerek ağaç dibine dökülen cevizler, toplanıp, yeşil kabuğundan çıkartılır. Yeşil kabuktan ayrılan cevizler gölge ve havadar bir yerde kurutulur. Direkt güneş ışığında kurutulmaz; bu şekilde kurur ise cevizlerin iç kalitesi düşer ve rengi kararır. Yeterince kuruyan cevizler hava sirkülâsyonu olan çuvallara doldurulup uygun ortamda depolanmaktadır.
İç cevizin sağlıklı saklanması ve saklama süresi kısa olduğu için cevizlerimizi kabuklu satıyoruz, sizlere de gerekmedikçe sert kabuklarından çıkartmamanızı, mümkünse tüketim öncesinde kırmanızı öneriyoruz.
İçeriğindeki omega 3 ve E vitamini sayesinde kandaki kötü kolestrolün düşmesinde ve iyi kolestrolün artmasında yarar sağlamaktadır.